" Kapıyı Açın "
16
Şub.
2017
Disleksi’nin Dillere Göre Değişimi

 

Disleksi’nin Dillere Göre Değişimi

Daha önceden de belirtildiği üzere Disleksi bir okuma güçlüğü. Bazı dillerde bu güçlüğün olmadığına dair “efsaneler” dolaşmakta. Özellikle Japonca’da disleksi olmadığına dair uzun zamandır söylentiler mevcut. Peki bunlar gerçek mi? Disleksi her dilde aynı oranda veya aynı zorlukta mı?

Transparan (yazıldığı gibi okunan) dillerde Disleksi’nin görülme oranının daha az olduğunu biliyoruz. Türkçe de böyle dillerden. Opak diller denen, yazıldığı gibi okunmayan, aynı sembolün bulunduğu konuma göre farklı seslendirildiği dillerde Disleksi’nin görülme olasılığı daha fazla. İngilizce, Fransızca gibi diller, opak dillere örnek verilebilir. Transparan bir dil olan İtalyanca’da 25 harf için 33 seslendirme biçimi varken opak bir dil olan İngilizce’de 40 ses 1,120 farklı şekilde seslendirilebilmektedir. Transparan dillerdeki harf-ses uyumunun disleksi gibi okuma bozukluklarının görülme oranını azalttığı düşünülmektedir. İtalyan, Fransız ve İngiliz disletik katılımcılardan oluşan bir çalışmada, katılımcıların disleksi düzeylerinin aynı olmasına rağmen İtalyan katılımcıların daha iyi okurlar oldukları bulunmuştur.

Disletiklerin ikinci bir dil öğrenirken zorlandıkları yönünde yaygın bir kanı mevcuttur. Kimi zaman istisna durumlar olabilmektedir. Ek olarak tam tersi de olabilmektedir. Transparan dilde Disleksi yaşamayan kişi, opak bir dil öğrenirken o dilde Disleksi olabilir.

Kısaca, Disleksi tüm dünyada görülmesine rağmen kişinin içinde bulunduğu dil, o kişinin yaşadığı Disleksi’nin şiddetini etkileyebilmektedir.

Laura Dulude’nin makalesinde yararlanılmıştır.

 

Dulude, L. (2012). Writing systems, phonemic awareness, and Bilingualism: Cross-linguistic issues in dyslexia, Indiana University Undergraduate Journal of Cognitive Science, 7, 22

PSİKOLOG

AKADEMİDİSLEKSİ AR GE BİRİMİ SORUMLUSU

 HANDE AKIMAN