" DİSLEKSİ DOĞUŞTAN GELEN BİR ÖDÜLDÜR "
Disletik Casus
2000 yılının Aralık ayında FBI ajanı Steven Carr FedEx ile kendisine gönderilen paketi açtığında Libya Konsolosluğu’na yazılmış üç adet mektup buldu. Mektuplardan birinde “Orta Doğu’dan Kuzey Afrikalı bir analistim ve ABD ile ilgili olarak ülkenizin çok işine yarayacak bilgileri aktarmak istiyorum” yazıyordu. Carr pakete baktığında “ÇOK GİZLİ”, “ÜST DÜZEY GİZLİLİK” gibi işaretlenmiş, özellikle Orta Doğu’daki askeri operasyonları gösteren uydu görüntülerini içeren başka evraklar buldu. Libya daha fazla bilgi istiyorsa 13 Milyon Dolar ödemeliydi. Casus “kendimi ve ailemi çok büyük bir riske atıyorum… bu nedenle anonim kalacağım…” yazıyordu. Ülkenin son 1 yılına ait tüm bilgiler kopyalanmış, şifrelenmiş, çalınmıştı.
Eline tesadüfen geçen bu belgeyi araştırmak ve eğer gerçekse casusu bulmak Carr’ın öncelikli işi olmuştu. Peki bu postayı gerçekten kimin yolladığını FBI nasıl çözecekti? İpuçlarının içinde diğerlerinden daha fazla öne çıkarak en çok işe ayarayan ipucu şu oldu: Casus korkunç bir yazardı, yani çok fazla harf hatası yapmıştı. Casusun yolladığı kısa notlardaki kelimelerin hemen hepsinde yanlış harfler, yer değiştirmiş harfler veya harf eksiklikleri vardı. Bunun üzerine tüm gizli servislerdeki mail trafiğinde tekrarlayan harf hatalarını kimlerin kullandığı araştırıldı. Böylece çember daraltılmış oldu. Şüphelendikleri kişilerden birinin ayrılmadan önce kullandığı ofisinde şüpheli data indirimleri yapıldığını gördüler ve böylece emin oldular.
Hava Kuvvetleri Komutanlığı’ndan emekli olan Çavuş Regan, harflerle ilgili ilk hatalarını bu mektuplarla yapmıyordu. Çavuş Regan lise de dahil olmak üzere tüm akademik hayatında zorluk çekmişti. Kendisinin Disleksi Özel Öğrenme Güçlüğü tanısı yoktu ama tüm özelliklerini gösteriyordu. Tanı almış olsaydı hayat onun için daha kolay olabilirdi. Liseyi bitirince Hava Kuvvetleri’ne katılmıştı.1994’te rütbesi yükseltilerek, ABD gizli servisleri içinde en gizlisi olan NRO’ya dahil edilmişti. Böylece gizli bilgilerin de kapıları Regan’a açılmış oldu.
Peki hikayenin sonunda ne oldu? Emekli Çavuş Regan’ın elinde ABD tarihinin en kapsamlı istihbaratı vardı ve Regan bu bilgilerin tek sahibiydi. Gizli Servis Regan’a bir anlaşma önerdi. Regan kod şifrelerini verecekti, böylece çalınmış belgeler yeniden düzenlenebileceklerdi. Karşılığında Regan 9 yıldan az bir süre cezalandırılıcaktı. Regan bunu redderek kendi anlaşmasını önerdi. Hakkindaki tüm cezalar düşmezse elindeki tüm datayı yok edeceğini belirtti. Bu şekilde şuç işleyen birini cezasız bırakmak istemiyorlardı fakat FBI kodları tek başına kırmayı da başaramıyordu. Regan tam bu noktada hata yaptı. Karısına gizlice ulaştırılması için bir mektup hazırladı. Mektupta çocukları için büyük bir arazide oynasınlar idye hazine avı hazırlamış gibiydi. Elde çizilmiş basit haritalar, gömülecek basit eşyalar ve bir GPS aygıtı vardı. Mektup gizli servisin eline geçti. Regan’ın eşi adaletin sağlanmasını engellemekle suçlandı. Regan karısının özgürlüğü karşılığında kodları çözmeyi kabul etti. Kendisi ise. ömür boyu hapse çarpttırıldı.
Orjinal kaynağa buradana ulaşabilirsiniz:
http://nypost.com/2016/12/25/meet-the-dyslexic-spy-who-almost-took-down-the-feds/
