" Kalabalıkta Kaybolmayın "
İSİM KOYMANIN FAYDALARI

İsim Koymanın Yararları

Bir değerlendirme sonucunda çocuğa disletik olduğu söylendiğinde ve bunun ne olduğuna dair pozitif bir tanımlama yapıldığında, çocuk artık tembel veya “aptal” olmadığını ve kendisine yardım edilebileceğini bilir. Genellikle, bu dönem, çocuğun hayatında kendine güvensizliğin ve çaresizliğin başarı azmiyle yer değiştirdiği bir dönüm noktası olur. Bazı okullarda disleksi kavramına hala antipati ile yaklaşılmaktadır. Disleksinin, orta sınıf ailelerce, tembel veya bilişsel açıdan yaşıtlarından geri çocukları örtmek için kullandıkları düşünülmektedir.

Çağlar boyunca okuma yazma becerisi, hatalı olarak, zeka ile ilişkilendirildi. Okuma yazma bilenler rahiplerdi; kutsal yazılar yazmakla ve dini metinleri kopyalamak ve çoğaltmakla sorumluydular.  Aristokrat çocuklarının ve derebeylerin şatolarında okuma yazma ve sayısal alanda yeterli olduklarını belgeleyen dadıları vardı. Bu insanların sahip oldukları meziyetler ve zekaları ile bulundukları cemiyet içinde saygı gören kişilerdi. Böylece, okuma yazma, toplum içinde zeka ile eşleştirilir hale geldi. Bunun tersi olarak da, okua yazma bilmemek eğitimsizlik ve zihinsel gerilik ile özdeşleştirildi. Yüzyıllardan beri süregiden bu tutum, günümüz düşüncesinde de etkisini kaybetmedi.

Çok önemli bir uyarı! Kimi zaman önemli bir psikolojik problem, diğer problemleri  gölgeleyebilir veya gereğinden fazla öne çıkarabilir. Örneğin, evlat edinildiğini öğrenen, sık sık okul değiştiren, ebeveynleri boşanan bir çocukta, diğer problemler nedeniyle, öğrenme güçlüğü uzun süre keşfedilmeden kalabilir. Sonuç olarak çocuk, gerekli yardımı ve desteği alamaz. Bu nedenle, alan profesyonelleri birbirleriyel koordinasyon içinde çalışmalı ve sınıf öğretmenleri, pek çok farklı nedenin öğrenme güçlükleri doğurabileceğini bilmelilerdir.